Melez Kampı Rpg
Zeus'dan Müthiş Bir Hediye 5v59vo
Melez Kampı Rpg
Zeus'dan Müthiş Bir Hediye 5v59vo
Melez Kampı Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Percy Jackson & Olimposlular En İyi RPG Forum Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Yönetim

H
elena

Claire Masen

Nathaniel Larter

Fedoroa Fontana

Kulübe Puanları

Zeus Kulübesi

- 000 -

Poseidon Kulübesi
- 000 -

Hades Kulübesi
- 000 -

Afrodit Kulübesi
- 000 -

Apollon Kulübesi
- 000 -

Ares Kulübesi
- 000 -

Artemis Kulübesi
- 000 -

Athena Kulübesi
- 000 -

Demeter Kulübesi
- 000 -

Dionysos Kulübesi
- 000 -

Hephaistos Kulübesi
- 000 -

Hermes Kulübesi
- 000 -

Yarışmalar

Araba Yarışı

- kazanan melezler -

Bayrak Kapmaca
- kazanan kulübeler -


Temizlik Denetlemesi
- kazanan kulübe -


Başarılar

Dönemin En İyi Görevi
- isim -

En İyi Kahramanlar
- isim -
- isim -
- isim -

Boncuk Sıralaması
- birinci melez -
- ikinci melez -
- üçüncü melez -



 

 Zeus'dan Müthiş Bir Hediye

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Leonard L. Carter
Zeus Çocuğu
Zeus Çocuğu
Leonard L. Carter


Rp Yaşı : 18

Zeus'dan Müthiş Bir Hediye Empty
MesajKonu: Zeus'dan Müthiş Bir Hediye   Zeus'dan Müthiş Bir Hediye Icon_minitime1C.tesi Şub. 12, 2011 10:05 am

Taksideydim. Yağmur damlaları camları dövüyordu. Taksimetrenin ekranında yazan miktar fazla değildi. Zaten yanımda bunu ödeyebilecek kadar para vardı. Olimpos'a yani Empire State Bina'sına gidiyordum. Babamı ilk kez görecektim. Bunun için çok heyecanlıydım.

Taksi Empire State Binasına vardığında taksiden indim. Taksi gözden kayboldu. Bende içeri girdim. Asansörlere yöneldim. Ama asansörde 600. kat olmadığını gördüm. Nasılda unutmuştum ! Sere bana görevliden kart almam gerektiğii söylemişti. Görevliye yöneldim.

'600. kata çıkmak istiyorum.'

'Burada öyle bir kat yok.' dedi ve elindeki gazetenin ardına gömüldü.

'Uğraştırma şimdi beni. Ben Tanrıların Tanrısı Zeus'un oğluyum !' dedim. Beni biraz süzdü ve:

'Bu kartı al' dedi bir kart uzatarak. 'Asansörde kimse olmamasına dikkat et.'

Asansöre bindim. Asansörde klasik bir parça çalıyordu, 600. kata çıkarken ayağımla yere vurup müziğin ritmine ayak uydurmaya çalışıyordum. Asansörün kapsı açıldı. Kendimi dışarı attım. Ayaklarımın altında New York uazanıyordu. Gözlerimi bu manzaradan yıramıyordum. Gözlerim gördüklerine inanamıyordu. Bir süre öylece manzaraya baktım. Daha sonra kendimi toparlayıp şehre doğru yürümeye başladım. Manhattan'ın üstünde bunların olduğuna inanamıyordum. Ama bu manzaraya bakmayı sonraya saklayabilirdim. Doğruca Taht Odasına yürüdüm. İçeri girdiğimde tahtlardan sadece biri doluydu. Üstünde mavi çizgili bir takım elbise bulunan bir adam gösterişsiz bir tahtta oturuyordu. Bu Zeus'tu.

''Merhaba baba.''
dedim korkarak. Zeus bir süre beni süzdü. Tanrısal bedeninin yaydığı ısıyı ve ozon kokusunu hissedebiliyordum.

'Merhaba oğlum.' dedi yavaşça. Bana bakarken başka birşeyi hatırlamış gibiydi. Gözlerinden acı okunuyordu. Bir tanrının acı duyabileceğini hiç düşünmemiştim doğrusu.

''Baba, şey... Birşey mi var ?'' diye sordum çekinerek. Tanrıların Kralı Zeus söyleyeceklerini düşündükten sonra konuştu.

''Aklıma annen geldi oğlum. Bana onu hatırlatıyorsun.''
dedi. Bunu anlamam gerekirdi ama düşünememiştim. Annem ölmüştü.

''Baba,o nasıl öldü ?'' diye sordum. Bunu hep merak etmiştim. Zeus'un bana bunu anlatacağını düşünüyordum. Ama o bana

''Bunu daha uzun bir zamanda konuşalım oğlum.'' demekle yetindi. Bende üstelemedim.

''Ben gitsem iyi olacak.''
dedim babama. O bir an tereddüt etti.

''Sana bir hediye vereceğim oğlum.'' dedi. Daha sonra avucunu açtı. Avcunun içindeki bir Drahmi bana doğru geldi ve avucuma düştü. Ben bunun ne olduğunu merak ederken babam açıkladı.

''Bu Drahmi bir cift kanada dönüşür. Bu kanatları eskiden bana bir insan kahraman bulması için Prometheus'a vermiştim. Bu kanatlar zamanda yolculuk etmeni sağlar. Ne kadar yükseğe çıkarsan zaman o kadar hızlı akar. Ama bunu sadece güneş batarken kullanabilirsin. Aynı zamanda her ay bir kez kullanma hakkın var.Şans seninle olsun oğlum.''
dedi ve geride yoğun bir ozon kokusu bırakarak kayboldu. Bende bir süre şaşkınlığımı atamadım. Kendime gelincede asansöre yöneldim. Empire State Binası'ndan çıkıp pegasusuma atladı ve Kamp'a doğru yöneldim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Zeus'dan Müthiş Bir Hediye
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Melez Kampı Rpg :: Melez Kampı Dışında :: Empire State Binası/Olimpos-
Buraya geçin: