Bakın, buraya geldiğimden beri her şeyin ters gitmesi benim suçum değildi. Tamam, belki babamın Hades olması tüm bu problemleri üzerime çekiyordu ama ben normalde de sorunlu bir çocuktum. Disleksi ve DEHB sorunlarım vardı. Ayrıca kaçık bir annem ve beni hiç ziyaret etmeyen bir babam vardı. Yani anlayacağınız hayatım tam istediğim gibi gidiyordu(!)
İlk geldiğim gün Arenada babamı görmüştüm ama onun dışında hiç görmemiştim. Hatta onun babam olduğundan bile şüpheliyim. Belki de sadece bir furiaydı.
İşte o gün ormanda dolaşırken bunları düşünüyordum.
"Bir Hades kızı için şansını fazla zorluyorsun" dedi bir ses. Arkamda bir satir vardı.
"Neden ki?" dedim. Satir gülümsedi.
"Neler yaşadığını biliyorum, tüm orman bunu konuşuyor! Ama ormanın kayıp alanına girmekte şansını fazla zorlamak olur" dedi.
"Kayıp alan mı? Daha önce hiç duymamıştım" dedim. Satir yine güldü.
"İşte bu yüzden adı kayıp alan. Buradan dünyanın herhangi bir yerine çıkan bir kapı var. Yani melezlerin genelde buraya gelmeleri yasak. Bence geri dönmelisin" dedi.
"Tehlikeler artık beni korkutmuyor. Alıştım diyebiliriz" dedim. Satir beni ittirerek ormandan çıkarttı.
"Bazı kapılar kapalı kalmalı Stella Fabiano, bilerek tehlikeye atılmak seni kahraman yapmaz, yanlışlıkla içine düştüğün tehlikeden kurtulmak seni kahraman yapar. Şimdi akıllı bir kız ol ve kulübene geri dön" dedi.
Satiri dinlemeliydim, öyle değil mi? Yani aklı başında her melez bunu yapar. Ama ben aklı başında bir melez değilim. Adrenalin tutkusu ve Tanrılara Hades'in kızı da olsam en iyi olabileceğimi kanıtlama arzusuyla dolu tuhaf bir melezim.
O akşam hazırlanıp tekrar ormana döndüm. Ormanın girişindeki harpyaları oyalamak basitti ama asıl sorun kayıp alanı tekrar bulmaktı. Belki orman nimfleri bana yardım ederdi ama hiç sanmıyordum.
Birazcık yürüdükten sonra tekrar kayıp alanı bulduğuma dair bir his doğdu içimde.
"Çok az kaldı" dedi ses. Bana sürekli yardım ettiğine göre bu ses kesinlikle Hades'e ait olmalıydı.
"Tanrı Hades! Bana yardım edecek misin?" diye sordum.
"Neden edeyim ki? Sen benim kızım olmaktan memnun değilsin. Sen Zeus'un kızı olmak istiyorsun, ama kaderini değiştiremem" dedi. Ona sormak istediğim çok şey vardı.
"Neden benimle karşılaşmıyorsun? Sana sormak istediğim çok sorum var. Eğer senden beni kızın olarak kabul edecksen anlaşabiliriz Tanrı Hades" dedim.
"O halde yarın sarayıma gel. Seni karşılaması için kampa Persophene'yi yollarım" dedi. Aklım karmakarışık oradan uzaklaştım. Yarın, çoğu melezin hiç gerçekleştiremeyeceği bir şey yapacaktım... Babamla tanışacaktım...