Yönetim | Helena
Claire Masen
Nathaniel Larter
Fedoroa Fontana
|
Kulübe Puanları | Zeus Kulübesi - 000 -
Poseidon Kulübesi - 000 -
Hades Kulübesi - 000 -
Afrodit Kulübesi - 000 -
Apollon Kulübesi
- 000 -
Ares Kulübesi - 000 -
Artemis Kulübesi
- 000 -
Athena Kulübesi
- 000 -
Demeter Kulübesi - 000 -
Dionysos Kulübesi - 000 -
Hephaistos Kulübesi - 000 -
Hermes Kulübesi - 000 -
|
Yarışmalar | Araba Yarışı - kazanan melezler -
Bayrak Kapmaca
- kazanan kulübeler -
Temizlik Denetlemesi - kazanan kulübe -
|
Başarılar | Dönemin En İyi Görevi - isim -
En İyi Kahramanlar - isim - - isim - - isim -
Boncuk Sıralaması - birinci melez - - ikinci melez - - üçüncü melez -
|
|
| Melez Habercisi Ateş Böceği | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Helena Admin | Tanrıça
Rp Yaşı : Ölümsüz
| Konu: Melez Habercisi Ateş Böceği Perş. Ocak 27, 2011 1:28 am | |
| *|Rp'ye Katılacaklar: Helena & Virginia Joness (katılmak isteyen katılabilir.) *|Yer: Orman *|Zaman: Akşam *|Kurgu: Kampta yeni bir melez olan ve aynı zamanda Afrodit'in kızı olan Virginia, ormanda Helena ile karşılaşır. Valla ben şimdik 1.tekille rp yapacağım. 3. tekille aram eyi değil. Bu arada bir ara yemek molası verdim. Hiç de uzun bir rp olmadı. Dedikodular hızla yayılmaya başlamıştı bile. Bu zamana kadar kampı yakından takip ediyorumdum ve en sonunda bir melezin daha aramıza katıldığı haberini alınca sevinç naraları atmamak için kendimi zor tutuyordum. Çocuğum yoktu ama çocukları çok severdim. Bu melezleri -yaşları farketmese de- seviyordum ve onları karşılamak, çocuğum gibi sevmek istiyordum. Yeni bir melezi daha tanımak... Bence kaçınılmaz...
Hele ki bir Afrodit kızı... Ayrım yapmam gerçi ama Afrodit kızları da bazen bir farklı oluyorlar. Hem Afrodit ile ben de yakınız.... Onu kıskandığım zamanlar da oluyor. Çocukları da onun kadar mükemmel ve güzel oluyorlar. Benim de çocuğum olması için neler vermezdim. Tanrıları bu nedenle anlayamıyorum! Melez çocuklarının olmasını istemiyorlar ve başları belaya girse pek bir yardımları dokunmuyor. Kendi hallerine bakıyorlar elbet...
Ayışığı görevini yapıyor, yüzüme bir parlaklık veriyordu. Doğanın güzelliği... Minnettarım... İpekten, uzun beyaz elbisemin eteklerini toplayarak bulduğum ilk taşa oturdum. Yıldızları seyretmeye başladım. İhtişamla, mutlulukla parlıyorlardı. Ruhlar işte... Kampa birinin daha sağ salim gelmesine sevinmişlerdi ve bunu kutluyorlardı. Güldüm. Gerçekten de güzel bir haberdi, bir melezin daha bize katılması. Onu sabırsızlıkla bekliyordum ormanda. Çoğu melez kendini yalnız hisseder ilkte. Kendilerini burada buluverirler. Onları karşılamak benim görevim. Sonra hissettim. Yaklaşıyordu. Orman perilerinin fısıltıları daha da artıyordu. Dedikoducu periler...
Daha sonra bir çatırtı duydum. Dönüp karanlık ormana baktığımda ateş böceklerinin onu aydınlattığını gördüm. Bana yardımcı oluyorlardı. Gelmişti. Afrodit kızı gelmişti.
"Merhaba Afrodit kızı." diyerek ona sıcak bir gülümsemeyle baktım. | |
| | | Virginia Joness Afrodit Çocuğu
Rp Yaşı : 16
| | | | Helena Admin | Tanrıça
Rp Yaşı : Ölümsüz
| Konu: Geri: Melez Habercisi Ateş Böceği Perş. Ocak 27, 2011 4:37 am | |
| "Selam..." dedi samimi bir ifadeyle. Dalgın bir hali vardı ve selam verdiğim an yere serilecek gibi duruyordu. Onu korkutmuş olmalıydım. Sanırım benim kim olduğumu bilmiyordu ama önemi yoktu. Beni tanısa da tavrını korumasını isterim. Genelde nadir oluyordu bunlar. Karşısında bir tanrıça beliriverince haliyle dili tutulanlar, hayranlıkla bakanlar oluyordu. Ama bu Afrodit kızı daha farklıydı.
Acaba kaç yaşında gözüküyordum ona göre? Tuhaf... Yetişkin biriyle samimi konuşan birini ilk kez yakalıyorum. Bu iyi olmalı. Şaşkınlığımı ele vermeyerek tatlı bir dille konuştum.
"Seni korkuttuysam özür dilerim. Genelde beri görenlerin verdiği tepki bu olmuyor." diyerek kıkırdadım. Kız, tuhaf bakmasına rağmen söze atılacak gibi duruyordu. İlk hareketi ben yaptım. Elimi uzatarak konuştum.
"Ben Helena. Ya sen kimsin Afrodit kızı?" | |
| | | Virginia Joness Afrodit Çocuğu
Rp Yaşı : 16
| Konu: Geri: Melez Habercisi Ateş Böceği Perş. Ocak 27, 2011 5:05 am | |
| "Seni korkuttuysam özür dilerim. Genelde beri görenlerin verdiği tepki bu olmuyor." diyerek kıkırdadı karşımdaki kadın. Ayışığı yüzüne vuruyor, çıkık elmacık kemiklerini daha da belirginleştiriyordu. Saçları benim gibi sarıydı ama kıvırcıktı. Bir an için o kıvırcık saçların hareketle dans ettiklerini gördüğüme bahse girebilirdim. Güzel bir kadındı. Üzerinde beyaz, ipek bir elbise vardı. Bir kuğuya ya da geline benziyordu. Yerdeki bir taşın üstüne oturmuş, o da beni süzüyor gibiydi. Peki ya, kimdi bu kadın? Tam ağzımı açacakken, benim yerime sözü o aldı:
"Ben Helena. Ya sen kimsin Afrodit kızı?" dedi, sevecen bir ses tonuyla. Bu sevecen ses tonu 'bana güvenmemek gibi bir seçeneğin yok!' işaretini veriyordu. Tekrar gülümseyerek,
"Ben Ginny" dedim, ona arkadaşlarımın bana hitap ettiği gibi lakabımla hitap etmesini sağlamak için. Sonra tam bir resmi tanışma moduna geçerek, "Ginny... Virginia Jones. Arkadaşlarım genelde Ginny der. İstersen sen de öyle diyebilirsin. Yani... Ben de bana Ginny diye hitap edilmesinden hoşlanırım." dedim ve elimi ona doğru uzattım. Yüzümün biraz kızardığını hissedebiliyordum. Kulaklarımın arkası yanıyordu. Bu huyumdan hep nefret etmişimdir, genellikle fazla samimi olmayan birisiyle konuşurken oluyordu bu. Karanlığın içinde yüzümün rengini görmemesi için dua ederken, ay ışığı bana bir güzellik(!) yaparak bulutların arasından yine göründü ve etrafımız yine aydınlandı. Bu sefer domatesten bile kırmızı olmuştum. Afrodit'in kızı mıydım ben, domatesin mi! | |
| | | Helena Admin | Tanrıça
Rp Yaşı : Ölümsüz
| Konu: Geri: Melez Habercisi Ateş Böceği Perş. Ocak 27, 2011 5:34 am | |
| "Ben Ginny" dedi. Sonra daha resmi bira tavırla: "Ginny... Virginia Jones. Arkadaşlarım genelde Ginny der. İstersen sen de öyle diyebilirsin. Yani... Ben de bana Ginny diye hitap edilmesinden hoşlanırım." dedi. Bu kızı sevdim. Gerçekten de konuya nereden gireceğini biliyordu. Resmi ama bir o kadar samimi kişileri severdim.
Galiba hala benim kim olduğumu anlamamıştı. Önemli değildi. Zaten çoğu melez anlayınca samimi tavırları bırakıyorlar, daha ciddi oluyorlardı. Bu bana göre değildi.
Üzerinde bir dar paça ve kırmızı, kısakollu bir tişört vardı. Yusufçuk kolyesinin ayışığında ihtişamla parlaması gözümden kaçmadı. Her ne kadar kıyafetleri sıradan olsa da Ginny'e iyi gitmişti.. Sonra ayağa kalktım ve ona doğru birkaç adım yaklaştım. Onu ürkütmeyecek şekilde konuştum.
"Memnun oldum Ginny... Umarım arkadaşlarına alışmışsındır. Bir sorun yok değil mi?" diyerek gözlerimi ona diktim. Ben burdaysam ne sorun ocak yahu, der gibi bir bakış hem de... | |
| | | Virginia Joness Afrodit Çocuğu
Rp Yaşı : 16
| Konu: Geri: Melez Habercisi Ateş Böceği Perş. Ocak 27, 2011 5:54 am | |
| Adınının 'Helena' olduğunu söyleyen kadın hafifçe ayağa kalktı ve bana doğru bir kaç adım attı. Adımlarını son derece nazik ve birini -beni- ürkütmemek için yavaş atıyordu. Sanki ayaklarının altında ince bir cam vardı ve o, camı kırmaktan korkuyor gibiydi. Açıkcası acayip tırsmıştım. Bir gece yarısı, ormanda, tek başına savunmasız bir halde... Ortam korku filmlerini aratmayacak bir şekildeydi. Helena öne doğru bir kaç adım atınca tüylerimin diken diken olmasına ve ayaklarımın bir kaç adım geriye gitmesine engel olamadım. Ayın beyaz ışığının Helena'ya vurmasıyla, Helena hem daha ürkütücü hem de daha güzel görünüyordu. Ürkütücü derecede güzel... Havada olan elimi aşağıya indirdim. Omuzlarımı silktim ve kendimi rahatlatmaya çalıştım. Korkulacak bir şey yok... Helena, "Memnun oldum Ginny... Umarım arkadaşlarına alışmışsındır. Bir sorun yok değil mi?" dedi. Ona güvenmemi istiyor gibiydi. Tekrar kendimi rahatlatmaya çalışarak gülümsedim. "Evet, alışıyorum."dedim. Zaten hepsi kardeşim değil miydi? Tanrıların işlediği günahların cezası gibiydik.Kısa süren bir duraklamadan sonra, "Hayır, tabii ki de bir sorun yok." diye devam ettim konuşmama. Sonra bir sessizlik hakim oldu havaya. Çok uzun sürmeyen ama insanın canını sıkan bir sessizlik... Ve tekrar Helena sözü aldı...
| |
| | | Helena Admin | Tanrıça
Rp Yaşı : Ölümsüz
| Konu: Geri: Melez Habercisi Ateş Böceği Perş. Ocak 27, 2011 6:05 am | |
| "Evet, alışıyorum." dedi. Kısa bir sessizlik oldu. Tanrıların özel güçleri olmasına bayılıyorum. İnsanların zihinlerini okumak, bizler için zor olmuyor. O an Ginny'nin aklından geçenleri duyunca şok oldum. Benim bir çocuğum yoktu, tamam, ama onları bir günah olarak görmezdim. Ki bu diğer tanrılar için aynı şey geçerli değildi. Ginny'e bu konuda hak veriyordum.
"Hayır, tabii ki de bir sorun yok." diyerek devam etti. Ardından derin bir sessizlik oldu ki sessizliği ilk bölen ben oldum.
"Bilgin olsun diye söylüyorum. Sizi bir günah olarak görmezdim. Benim hiç çocuğum olmadı sonuçta." diyerek gülümsedim. Kendimden utanıyordum. Bir tanrıça olarak kendimden gerçekten de utanıyordum. Bir çocuğum yoktu ve olmasını sağlayacak bir harekette bulunmuyorum. Ayrıca doğru dürüst seveceğim, tanıyabileceğim bir erkek yoktu şu fani dünyada. Hayat, bu ölümler için ne kadar da kısa... Onlara acıyordum.
Ginny'nin yüzüne baktım. Gözleri faltaşı gibi açılmıştı. Benim kim olduğumu artık biliyordu... | |
| | | Virginia Joness Afrodit Çocuğu
Rp Yaşı : 16
| Konu: Geri: Melez Habercisi Ateş Böceği Perş. Ocak 27, 2011 6:31 am | |
| Çok uzun sürmeyen ama insanın canını sıkan bir sessizlik sahipti havaya. Sessizliği ilk bozan kişi olarak Helena, "Bilgin olsun diye söylüyorum. Sizi bir günah olarak görmezdim. Benim hiç çocuğum olmadı sonuçta." dedi ve gülümsedi. Bu gülümseme her ne kadar içten bir gülümseme gibi olsa da içimden bir ses bu gülümsemenin gerçek olmadığını, karşımdaki kişiyi üzecek bir şey söylediğimi ima ediyordu. Helal olsun içimdeki sese! İki saattir yaptığım saflıklara karşı o bir dakikada olayı çözmüştü. Karşımdaki zihin okuyabilen kadının da kim olduğunu biliyordu. Kırdığım potların farkındaydım. Ama hala yanlış bir şey yaptığıma inanmıyordum. Kendimle iç savaş yaşarken nasıl göründüğümü hep merak etmişimdir. Helena bana baktığında gözlerimin faltaşı gibi açıldığından emindim ama. Benim saflığıma karşı onun da böyle bir yüz ifadesine sahip olacağını sanmıştım. Bekledim ama onun yüz ifadesi hiç değişmedi, hala gülümsüyordu. Ben de gülümsemek istedim ama kötü bir tanışma faslından sonra bu pek mümkün olmuyordu. O anda bana tek cazip gelen şey, buradan kaçmaktı. Ve bunu Helena'nın ırkına hakaret etmiş olduğumdan değil, hala beynimin aynı şeyi savunmasından dolayı yapmak istedim. Bir kuytuya saklanıp oradan bir kaç gün hiç çıkmamak istiyordum. Hala büyümemiş olmak da kendime ettiğim bir ihanetti. Gözümün önünde Afrodit canlandı. Daha doğrusu onun bu durumda ne yapacağı... Kesinlikle durumu kurtarmak için ağzını açar bir şeyler söylerdi. Dudaklarımı aralayarak bir cümle kurmaya çalıştım ama başarılı olamadım. Neden annemin huyları geçmemişti ki bana! Zaten hep ben kırardım bütün potları. Bu zor durumdan kendimi çıkarmak için kendimde bir güç bulabilmek için ağırlığımı sol ayağıma verdim. Ağızım, bana ve kişiliğime ihanet ederek, "Lütfen ama. Sen de onlar gibi olmadığın söyleme! Eminim çocuğun olsaydı sen de onu bir kenara atıp, hayatında hiç böyle bir şey yaşanmamış gibi yapardın." dedi. Ağzımdan çıkan sözlerin bana aitolduğundan şüphe ederek kızardım. İçimdeki saçma sapan ses bir anda alev alarak hemen sönmüştü. Beni yine domates gibi ortalıkta bırakmıştı.
| |
| | | Helena Admin | Tanrıça
Rp Yaşı : Ölümsüz
| Konu: Geri: Melez Habercisi Ateş Böceği Perş. Ocak 27, 2011 7:36 am | |
| "Lütfen ama. Sen de onlar gibi olmadığın söyleme! Eminim çocuğun olsaydı sen de onu bir kenara atıp, hayatında hiç böyle bir şey yaşanmamış gibi yapardın." diye dökülüverdi kelimeler ağzından. Ona göre doğru gelen şey, bana mantıklı ama bir bakıma yanlış geliyordu. Tamam, çocuğum yoktu ve bu gibi durumları anlamıyordum. Ama en azından bir tane çocuğum olsaydı, ona bakmanın sorumluluğunu seve seve üstlenirdim.
Sonuçta ben diğer tanrılar gibi meşgul ve sorumsuz değildim. Yapacak pek işim olmazdı. Zaten ne işim olmuştu ki?... Yine de çocukları severdim. Ginny'e hak veriyordum. Henüz çocuğum olmadığından önyargılı davranamazdım. Çocuğum olunca, bunu anlayacağım.
"Henüz bir çocuğum olmayabilir. Sana hak veriyorum. Önyargılı olmamak gerek. Ama diğer tanrılardan farklı olduğum kesin. Çocuklara şevkatle yaklaşırım, başkalarının çocukları benim de çocuklarım gibidir. Kendimi meşgul etmem, herkesle hemen hemen ilgilenmeye çalışırım. Belki bir çocuğum olsaydı..." dedim ama devamını getirmedim. Sonuçta bir çocuğum yok ve asla da olmayacaktı.
"Gerçi hiç olmayacak ya... Umudumuzu kaybetmiyoruz." diyerek sıcak bir gülümsemeyle karşılık verdim. Sonra çok konuştuğumu fark ederek özür dilercesine bir bakış attım.
"Hayatta benden daha geveze bir tanrıça bulamazsın." diyerek kahkaha attım. | |
| | | Virginia Joness Afrodit Çocuğu
Rp Yaşı : 16
| Konu: Geri: Melez Habercisi Ateş Böceği Perş. Ocak 27, 2011 8:32 am | |
| "Lütfen ama. Sen de onlar gibi olmadığın söyleme! Eminim çocuğun olsaydı sen de onu bir kenara atıp, hayatında hiç böyle bir şey yaşanmamış gibi yapardın." dedi. Ağzımdan çıkan sözlerin bana ait olduğundan şüphe ederek kızardım. İçimdeki saçma sapan ses bir anda alev alarak hemen sönmüştü. Beni yine domates gibi ortalıkta bırakmıştı. Helena, kelimeleri toparlayınca kendini savunmasını sundu, "Henüz bir çocuğum olmayabilir. Sana hak veriyorum. Önyargılı olmamak gerek. Ama diğer tanrılardan farklı olduğum kesin. Çocuklara şevkatle yaklaşırım, başkalarının çocukları benim de çocuklarım gibidir. Kendimi meşgul etmem, herkesle hemen hemen ilgilenmeye çalışırım. Belki bir çocuğum olsaydı..." dedi, sesi git gide kısıldı ve sustu. Devamını getiremiyor gibiydi. Ona doğru bir adım attım. İçimde bir şeyler hopluyor gibiydi. Helena'yı zalimce yargılıyordum,onun duygularını önemsemeden. Şimdi sadece susmuş, ağzımı açmadan onu dinliyordum. Ağzımı açmaya cesaretim de yoktu gerçi. Helena'ya önyargılı yaklaştığım için biraz utanmıştım, Afrodit'e duyduğum öfkeyi ona kusuyordum. Her ne kadar Afrodit benim annem olsa da, ona duyduğum sevgi azalmayacak gibiyse de, çocukluğumda yarım kalmış şeyler için onu suçluyordum. Bir melez olmaktansa gerçek annemin beni koruyarak, büyütmesini isterdim sanırım. Bir hiç olmak uğruna olsa bile... Gerçi şimdi bile bir hiçtim. Beni düşünen, seven biri var mıydı ki? Kamptakiler için bir adım bile yoktu. Sadece 'Afrodit'in Çocuğu' olarak nitelendiriliyordum diğer kardeşlerimle birlikte. Buraya gelmeden önce ne kadar Ginny isem,şimdi ise bir o kadar hiçten başka bir şey değildim. Hissettiğim bütün duygular bunlarla sınırlı olmamakla beraber kendimi boşluğa sürükletiyordu. Helena yarım kalan konuşmasına devam etti: "Gerçi hiç olmayacak ya... Umudumuzu kaybetmiyoruz." dedi, hafif bir tebessüm ile. Çok konuşmuş olduğunu düşünerek, "Hayatta benden daha geveze bir tanrıça bulamazsın." dedi ve o 'muhteşem tanrıça kahkahası' ormanda yankılandı. Kendimi bir şey söylemek zorundaymış gibi hissediyordum ama ne diyeceğimi bilmiyordum. Ona gülümsedim ve senden iyi bir anne olurdu herhalde, diye mırıldandım. Helena bunu duymuştu. Başından beri herşeyiduyduğu gibi bunu da duymuştu.
| |
| | | Helena Admin | Tanrıça
Rp Yaşı : Ölümsüz
| Konu: Geri: Melez Habercisi Ateş Böceği Cuma Ocak 28, 2011 1:41 am | |
| "Hayatta benden daha geveze bir tanrıça bulamazsın." dieyerek kahkaha attım. Ginny'nin zihninden geçenler dikkatimi dağıttı. İyi bir anne olabileceğimi düşünüyordu. Gülümsemeden edemedim. Ginny, bana bu konuda güveniyordu. Korktuğum şey, annesi hakkında düşündükleriydi. Tamam, tanrılar pek çok çocuklarıyla ilgilenemiyordu. İlgilenmiyordu diyelim. Ama bu onların suçu değildi. Her tanrını belli bir görevi vardı ve görevlerini yerine getirmek zorundalardı.
Zeus, çocuklarımızla göreüşmemize yasak koymuştu. Ki bu da var. Eminim ki her tanrı, çocuğunu özlüyordur. Yakından takip ediyorlardır ama konuşamıyorlardır, melezlere görünemiyorlardır. Kurallar işte!...
"Anneni bu konuda suçlama." dedim aklından geçenleri okuduğumu bilerek. Ginny gözlerimin içine bakıyordu, bir cevap bekliyordu. Belki de asıl istediği cevabı verememiştim.
Sözlerime devam ettim. "Her tanrının belli bir görevi var canım. Bunları yerine getirmemiz, dünyadaki dengeyi sağlamamız gerek. Tabii görünüşte bencil insanoğlu, böyle düşünmüyordur. Onlara yardım etmediğimiz zannediyorlar. Yanlış düşünüyorlar... Demek istediğim, ebeveynleriniz meşguller. Ayrıca Zeus'un koyduğu kuralları unutmamak gerek. Çocuklarımızı göremiyoruz ancak onları gizliden takip edebiliyoruz. Annen seni izliyor canım... Seni seviyor... Hepinizi seviyor..." dedikten sonra konuşmayı bıraktım. Belki melezler bizi anlamak istemiyorlar ama onları gerçekten çok seviyoruz. | |
| | | Virginia Joness Afrodit Çocuğu
Rp Yaşı : 16
| Konu: Geri: Melez Habercisi Ateş Böceği Cuma Ocak 28, 2011 5:34 am | |
| "Anneni bu konuda suçlama." dedi. Ne dediğini anlamamıştım ama zihnimi okuyabileceğini hatırladığımda tekrar ürpermiştim. Gözlerine baktığımda, ondan bir cevap istediğimi anlayarak açıkladı: "Her tanrının belli bir görevi var canım. Bunları yerine getirmemiz, dünyadaki dengeyi sağlamamız gerek. Tabii görünüşte bencil insanoğlu, böyle düşünmüyordur. Onlara yardım etmediğimiz zannediyorlar. Yanlış düşünüyorlar... Demek istediğim, ebeveynleriniz meşguller. Ayrıca Zeus'un koyduğu kuralları unutmamak gerek. Çocuklarımızı göremiyoruz ancak onları gizliden takip edebiliyoruz. Annen seni izliyor canım... Seni seviyor... Hepinizi seviyor..." dedi ve sustu. "Sen de mi çok meşgulsün?" dedim az önce bana her iki işi de aksatmadan yapabileceğini söylediklerinden yola çıkarak. Ne söylediğini anlıyordum ama kimse benim ne hissettiğimi anlayamazdı ki. Beynimi okuyabilen Tanrılar bile! Düşünmeyi bıraktım. Beynimin okunması güzel bir şey değildi ki, bi'de bunun farkındaydım... Timbaland'ın Morning After Dark şarkısının sözlerini hatırlamaya çalıştım. I be the same when it all goes up I be the same when it all goes down Not the first one, open it up I be the last one closin it out Dont know if Ill give you a shot yet... Helena'ya cevap verme fırsatı vermeden sorumu tekrar ettim, "Sen de mi çok meşgulsün?" dedim. Sorumu anlamadığı için değil de içimdeki isyanı bastırmak için tekrarlamıştım. Evet, böyle daha iyi oluyordu, onun gözlerinin içine bakarak bu soruyu tekrarlamak. Gözlerimi devirdim ve aslında bu soruya bir yanıt beklemediğimi ona ilettim. Bu konuşmanın gidişatı canımı sıkmaya başlamışt. Afrodit'in nasıl...olduğu değil de, sonuç ilgilendiriyordu beni. Ve tartışmada kimin haklı olduğu da ilgilendirmiyordu beni. Beni şu anda ilgilendiren tek şey, burada olmamdı!
| |
| | | Helena Admin | Tanrıça
Rp Yaşı : Ölümsüz
| Konu: Geri: Melez Habercisi Ateş Böceği Cuma Ocak 28, 2011 6:05 am | |
| "Sen de mi çok meşgulsün?" diye sordu Ginny. Bu konuda cevap veremezdim. Tamam, pek meşgul değildim. Benim gibi bir güzellik tanrıçasının ne gibi bir işi olabilirdi ki... Benden birilerine makyaj yapmam beklenemezdi. Ki bu çok saçma! Bir tanrıça olarak kendime acıyordum. Bu konuda değil, bir işle meşgul değildim. Görevim yoktu ve herhalde önemsiz denilebilecek biriydim.
Ginny, aklını okumamam için şarkı sözleri düşünmeye başladı. Beni bir süreliğine oyalasa da sorun değildi. Bundan rahatsız oluyorsa, zihnini okumam. Ona cevap verme fırsatı vermeden sorusunu tekrar etti Ginny. "Sen de mi çok meşgulsün?" dedi. Tekrar hayal kırıklığıyla karşılaşınca, gözlerini devirdi. Cevap verme ihtiyacı duymuştum, her ne kadar bu konuda konuşmak istemesem de konuşmaya karar verdim. Ginny'e güveniyordum, yeni tanımaya başlasam bile...
"Ben bir Güzellik Tanrıçasıyım... Ne gibi bir işle meşgul olabilirim ki? İşte bu yüzünden kendime acıyorum... Belli bir görevim yok. Arada bir melezlerin yanına geliyor, onlarla ilgileniyorum. Bazı küçük tanrılar da benim gibi düşünüyorlar. Çoğumuz, belli bir işle meşgul değiliz. Görevimiz belli ama uygulanacak bir şey yok. Ne üzücü..." dedikten sonra gözlerimi aya diktim. Nyx bile 12 Olimposlu'dan biri olmamasına rağmen bir görevi vardı. Gün batarken, geceyi bir örtü misali dünyanın üzerine seriyordu. Ben ise dünyaya gidip geliyor, melezleri yokluyordum. Ki aslında bu da bir görevdir, değil mi?
Sonra Ginny'e dönüp gülümsedim ve sözlerime devam etmeye karar verdim. "Ama ben bu işimi seviyorum. Melezleri yoklamak, onlarla ilgilenmek, onlara yardım etmek...Ki bu da bir iş sayılır. Birinin melezlerle ilgilenmesi gerek, öyle değil mi?" diyerek göz kırptım. | |
| | | Tumu Jackson Athena Çocuğu & Kulübe Lideri
Rp Yaşı : 15
| Konu: Geri: Melez Habercisi Ateş Böceği Cuma Ocak 28, 2011 9:50 am | |
| Tumu tüm gün boyunca kulübesinde tıkılıp kalmış içine fenalık basmıştı.Sonra bu fenalıktan kurtulmak için kulübeden ayrılıp kafasını dinlemeye karar verdi.Önce kano gölüne gitmeyi düşünse de orda oturan çifte kumruları rahatsız etmemek için aslında tehlikeli olan ormana gitmeye karar verdi.Ormanda önceleri rahat bir şekilde yürürken derinlere gittikçe ağaçlar yüzünden ilerlemekte zorlanmaya başladı.Fakat Tumu buralara birçok kez geldiği için en rahat nerden geçilir,en az canavar nerde vardır hepsini bilirdi.Ayrıca ormanda böyle sıkıntılı olduğu günlerde kafasını dağıtmak için uğradığı kendine ait bir yeri bile vardı.
Tumu yine kendisinin o gizli yerine giderken uzaktan birtakım sesler duymuştu.İlk başta bunların ne olduğunu anlayamamış fakat daha yakınlaştıkça bunların iki kişi arasında geçen konuşmalar olduğunu farketmişti.Birisi kendisi yaşlarında bir kıza aitti.Diğeri ise bir yetişkinden geliyordu ama içinde ilahi bir tını vardı.Sesi çok güzel ve aynı zamanda otoriterdi.Tumu onlara yeteri kadar yaklaşınca neyden bahsettiklerini duymaya başladı.Tanrıların çocukları sahiplenmelerinden ve tanrıların ne kadar meşgul olduğundan bahsediyorlardı. Tumu ilk sahiplendiği anı hatırladı.Başının üstünde o peçeli baykuşun belirmesi onu çok gururlandırmış ve mutlu etmişti.Tumu kendi kendine böyle konuşurken yanlışlıkla bir dalı kırmış ve ıssız olan ormanda duyulabilecek gürültüde bir ses çıkarmıştı.Oradakiler bunu duymuşa benziyorlardı konuşmayı kestiler ve Tumu'nun olduğu yere baktılar... | |
| | | Virginia Joness Afrodit Çocuğu
Rp Yaşı : 16
| Konu: Geri: Melez Habercisi Ateş Böceği Cuma Ocak 28, 2011 10:07 am | |
| "Ben bir Güzellik Tanrıçasıyım... Ne gibi bir işle meşgul olabilirim ki? İşte bu yüzünden kendime acıyorum... Belli bir görevim yok. Arada bir melezlerin yanına geliyor, onlarla ilgileniyorum. Bazı küçük tanrılar da benim gibi düşünüyorlar. Çoğumuz, belli bir işle meşgul değiliz. Görevimiz belli ama uygulanacak bir şey yok. Ne üzücü..." dedi Helena. Gözlerini üzerimizde parlamakta olan Ay'a dikmişti. Ben de yukarı baktım. Bir floresana bakıyor gibi hissettim ilk önce. Bu gece, diğer gecelerden daha parlak olan ay bize bütün ihtişamı ile gülümsüyor gibiydi. Arada sırada bulutların arasında kaybolurken bir kurtun ulumasını duyduğumu düşünüp etrafı kontrol ediyordum.
İkimizde aya bakarken farklı şeylere bakıyorduk aslında. Ben sadece, her gece yukarıda asılı olan beyaz kriterli yuvarlağı görürken o başka bir şey görüyor gibi görünüyordu. Helena bana bakıp gülümsedi. Yine mi beynim okundu diye düşünürken yarım kalan konuşmasına devam etti:
"Ama ben bu işimi seviyorum. Melezleri yoklamak, onlarla ilgilenmek, onlara yardım etmek...Ki bu da bir iş sayılır. Birinin melezlerle ilgilenmesi gerek, öyle değil mi?"
Dedi, başımı evet anlamında salladım. Saçlarımın bir ağırlık gibi yüzüme vurduğunu hissetmiştim. Sonra bir ses duyuldu, bir dalın ezilmesi gibi bir ses çıkmıştı. Helena'yla aynı atiklikle sesin çıktığı yöne doğru bakmıştık. Ay yine bulutların arasına gizlenmiş bizimle saklambaç oynarken, karanlıktaki tehlikenin ne olduğunu merak ediyorduk. Gözlerim karanlığa tekrar alıştığında karşımızda duranın bize pençelerini geçirecek bir aslan değil de olduğu yerde kıpırdamadan duran bir çocuk olduğunu farkettim.
| |
| | | Helena Admin | Tanrıça
Rp Yaşı : Ölümsüz
| Konu: Geri: Melez Habercisi Ateş Böceği C.tesi Ocak 29, 2011 7:23 am | |
| "Ama ben bu işimi seviyorum. Melezleri yoklamak, onlarla ilgilenmek, onlara yardım etmek...Ki bu da bir iş sayılır. Birinin melezlerle ilgilenmesi gerek, öyle değil mi?" dedim ve Ginny, evet anlamında başını salladı.
Konuşmaya daldığımdan, bir dalın ezilme sesini zor duymuştum. Yine bir melez sinyali...Başından beri yalnız değildik demek. Ginny ve ben aynı anda sesin geldiği yöne baktık. Ginny'nin ürperdiğini göz ucuyla gördüm. Ehh, itiraf edeyim sinyal gelmeseydi ben de ürperebilirdim. Yalnız olduğumuzu zannediyordum ama birinin konuşmalarımıza kulak misafiri olmasından pek hoşnut olmadım. Acaba ne kadarını duymuştu bu melez?
Gözlerim beni karanlıkta yanıltmıyordu. Melez, uzun boylu, hoş bir erkekti. Gözlerindeki ışıltı zeka saçıyordu. Bana birini hatırlatmıştı... Athena'nın çocuklarından mıydı bu melez? Hoş...
Sessizliği bölen ben oldum. "Bu vakit ne işin var burada Athena çocuğu?" diye sordum çenemi kaldırarak. Belki biraz kibirli gözükmüşümdür o an meleze. Birinin konuşmalarıma kulak misafiri olması pek hoş değildi ve ben bu konuda sesimi, elbet, çıkaracaktım. Ginny'e göz ucuyla baktım. O da melezin burada ne işi olduğunu merak ediyordu. Melezi süzerek baktım. | |
| | | Tumu Jackson Athena Çocuğu & Kulübe Lideri
Rp Yaşı : 15
| Konu: Geri: Melez Habercisi Ateş Böceği C.tesi Ocak 29, 2011 7:48 am | |
| Tumu dala basınca orada konuşan iki kişi de ona doğru dönmüştü.İkisini de korkuttuğu için kendi kendine kızarken aralarında yetişkin olanın kendisine doğru bakıp:"Bu vakit ne işin var burada Athena çocuğu?" dediğini gördü.Kadının sesinde olduğu gibi kendisinde de güçlü bir özellik vardı.Sonra kadının aslında bir tanrıça olduğunu anladı.Onu daha önce görmemişti ama o kendisine sanki Tumu'yu tanıyormuş gibi bakıyordu.Tumu olduğu yerde daha fazla durmak istemiyordu fakat dallar da çok sıktı aradan geçmek imkansız gibi bir şeydi.Sonra annesinin ona verdiği hediye kemeri hatırladı ve tanrıçanın durduğu yerden bir metre kadar gerisine konsantre oldu ve Puf!Oraya ışınlanmıştı.Tanrıça pek şaşırmasa da yanındaki kız baya ürkmüştü.Tumu o sırada kızı fark etti.Onu tanıyordu.Yanlış hatırlamıyorsa-ki hafızası baya iyiydi-Afrodit kulübesine yeni gelmiş bir kızdı.Adı da Ginny'di galiba.
Sonra bir tanrıçanın yanında olduğunu ve onları gizli gizli dinlediğini fark etti ve özür dilemek için dizlerinin üzerine çökerek:"Adım Tumu Lovegod."dedi.Sonra da:"İçeride çok sıkıldığım için ormana gezintiye çıkmıştım ama yanlışlıkla konuşmanıza kulak misafiri oldum." diye ekledi.O sırada Ginny... | |
| | | Virginia Joness Afrodit Çocuğu
Rp Yaşı : 16
| Konu: Geri: Melez Habercisi Ateş Böceği C.tesi Ocak 29, 2011 8:14 am | |
| Çocuk olduğu yerde duruyor birilerini rahatsız etmenin verdiği eziklik ile özür diler gözlerle bakıyordu. Uzun boylu biriydi. Karanlıkta farkedebildiğim tek şey bu olmuştu. Helena bölünen konuşmamızın ardından:
"Bu vakit ne işin var burada Athena çocuğu?"
Dedi çocuğa. Bu saatte benden başka hangi şapşalın burada ne yaptığını ben de merak etmiştim ve bizi neden dinlediğini. Helena da dinlendiğimizden dolayı huzursuz olmuş gibi görünüyordu ama hemen ustalıkla yüzündeki o ifadeyi sildi. Aklıma az önce beynimin okunmasıyla ilgili duyduğum rahatsızlık gelmişti. Evet, az önce Helena da bu rahatsızlığı yaşamıştı o çocuk sayesinde. Çocuğa daha dikkatle bakmak için döndüğümde çocuğun aniden ışınlanarak yanımda belirmesiyle irkildim. Helena şaşırmamış gibi görünüyordu. Birazdan benim çömezliğime verdiklerinde ortalıkta bir kahkaha tufanı duymayı göze alarak gülümsedim. Korkunu ecele faydası yoktu ve birazdan yaşanacaklar için kendimi hazırlamam iyi olacaktı. Bunların hiç biri olmadı ama çocuk şaşırtıcı bir hareketle dizlerinin üstüne çökerek:
"Adım Tumu Lovegod." dedi bir şovalye edasıyla. "İçeride çok sıkıldığım için ormana gezintiye çıkmıştım ama yanlışlıkla konuşmanıza kulak misafiri oldum." diye devam etti konuşmasına. Anlaşılan Melez Kampı'nda işler farklıydı. Her sıkılan ormana çıktığına göre...
Tam patavatsızca bir cevap yapıştıracaktım ki yanımda bir Tanrıça olduğunu hatırlayıp çenemi kapadım. Ormandaki tuhaf havadan dolayı nemlenmiş dudaklarım açılıp kapandı. Sadece konuşmalarımıza kulak misafiri(!) olan çocuğa pis pis bakmakla yetindim.
| |
| | | Helena Admin | Tanrıça
Rp Yaşı : Ölümsüz
| Konu: Geri: Melez Habercisi Ateş Böceği C.tesi Ocak 29, 2011 10:56 pm | |
| "Adım Tumu Lovegod." dedi melez, dizlerinin üzerine çökerek."İçeride çok sıkıldığım için ormana gezintiye çıkmıştım ama yanlışlıkla konuşmanıza kulak misafiri oldum." diye konuşmasına devam etti.
Ginny'nin laf söyleyecek gibi olduğunu gördüm ama benim varlığımı hatırlayınca konuşmadı. Çok fazla şey düşünüyordu ve öfke yüklüydü Ginny. Meleze öfkeyle bakıyordu. Tumu'ya karşı bir harekette bulunmadan önce konuşmaya karar verdim. Ne diyeyim? Gerçi ben de biraz öfkelenmiştim ama bunu belli etmek yakışık almazdı. Melezleri korkutup kaçırcak değildim herhalde...
"Memnun oldum Tumu. Ama bir yanlışlık olduğu kesin... Bir daha olmasın." diyerek sıcak bir gülümsemeyle baktım Tumu'ya. O sırada Ginny'nin daha da sinirlendiğini fark edince, ona döndüm ve sorun değil der gibi baktım. Sonuçta Tumu, ben daha çok konuştuğum için benim sesimi daha çok duymuştu. Ginny'nin sinirlenmesine gerek yoktu, ki sonuçta o kötü bir şey söylememişti. Uzun, kadife elbiseyi silkeledikten sonra fırtına sonrası sessizliği bozmak için hafifçe öksürdüm.
"Özür dilerim, kendimi sana tanıtmadım. Ben Helena..." diyerek Ginny'e baktım. Ondan bir hareket bekliyordum. Ama aklını okudukça, sinirlerinin hala geçmediğini farkettim. Ters bir harekette bulunamazdı, değil mi?... | |
| | | Tumu Jackson Athena Çocuğu & Kulübe Lideri
Rp Yaşı : 15
| Konu: Geri: Melez Habercisi Ateş Böceği C.tesi Ocak 29, 2011 11:19 pm | |
| Karşısındaki tanrıça sonunda kim olduğunu söylemişti.Tabii ya o güzellik tanrıçası Helana yani Truvalı Helen'di.Fakat yanındaki kız -Ginny- çok öfkeli görünüyordu.Sanki kendini Tumu'ya saldırmamak için tutuyor gibiydi.İçinden:"Umarım burada bir tatsızlık olmaz." dedi.Kendi kendine böyle düşünürken hiç kimsenin konuşmadığını ve tam anlamıyla fırtına öncesi sessizlik olduğunu fark etti.
Bu sessizliği daha fazla devam ettirmemek için Ginny tarafından dövülmeyi de göze alarak:"Sen burada ne arıyorsun gecenin bu saatinde peki?" diye sordu.İçinden de:"Umarım dövmez beni."diyerek güldü.Ginny... | |
| | | Virginia Joness Afrodit Çocuğu
Rp Yaşı : 16
| Konu: Geri: Melez Habercisi Ateş Böceği Paz Ocak 30, 2011 8:05 am | |
| Helena'nın Tumu denilen çocuğa -bizi gizli gizli gözetlemesine ve dinlemesine rağmen- sıcak bir şekilde karşılık vermesine çok şaşrımıştım. Şaşkınlığım öfkemi de tetikliyordu. Helena, aynen şöyle demişti: "Memnun oldum Tumu. Ama bir yanlışlık olduğu kesin... Bir daha olmasın." İnsanın içine sıcaklık hissi yayan bir gülümseme ekleyerek. Bu şekilde karşılanınca insan bütün her şeyi unutuyor gibi oluyordu. Gözlerimi önümde duran çocuktan ayırıp Helena'ya baktım. Önemli değil der gibi baktı bana. Ama benim sinirim hala yatışmamıştı. Kısa süren bir sessizlikten sonra Helena benim araya girmemden biraz endişilenircesine öksürdü. Helena'nın öksürmesiyle gözlerim yine yanımda duran çocuğa kaydı ve onu göz hapsine tutmaya başladım. Madem bir şey söyleyemiyordum, biraz gıcık davranarak onu sinir edebilirdim. Helena yine insanın beynini oyan sessizliği bölerek: "Özür dilerim, kendimi sana tanıtmadım. Ben Helena..." Dedi ve gözlerinin bana kaydığını yan gözle farkettim. Özür dileme nezakatini göstermesine bir anlam verememiştim. Sonuçta o bir Tanrıça karşısındaki de sıradan bir melezdi. Ah pardon o sadece bir melez değildi: Bizi dinleyerek bir sıfat daha kazanmış bir melezdi. Yine herkes susmuştu. Herkes konuşmak istiyor gibiydi ama kimse böyle bir şey yapmayı göze alamayacak gibiydi. Ve sonra Tumu adındaki genç, sınırlarını zorlayarak bana hesap sorarcasına: "Sen burada ne arıyorsun gecenin bu saatinde peki?" Diye sordu. Soruyu sorma biçiminden kendimi yeşil aile yadigari vazoyu kırmış bir çocuk gibi hissettim. Karşımdakinin beni böyle sorguya çekercesine soru sormasına pek olumlu bakmamıştım. Yüzüme, çok eğleniyormuş gibi bir gülümseme yarleştirerek: "Sanane." dedim bütün küstahlığımla. Tek bir kelime daha ederse saldırabilirdim. Ama Helena'nın kendimi tutmamda fayda olacağını düşündüğünü hissedebiliyordum. Çocuğa cevap verme hakkı vermeden elime alnıma götürüp özür dilercesine baktım. Aklıma nedense üvey annem gelmişti, o da elini alnına dayardı. Tik gibi bir şeydi bu. Demek ki ondan bana da geçmişti. Bulaşıcı olma ihtimali aklıma gelerek elime aşağıya doğru sarkıttım. Üvey annemin, "Çok aşırı tepki veriyorsun!" diye azarlaması hala aklımdaydı bunu yaparken. Buraya kaynaşmak için biraz daha sevgi gösterisinde bulunmalı ve herşeye ılımlı yaklaşmalıydım. Gülümseyerek elimi Tumu'ya uzatarak "Ben Ginny" dedim. Tumu ani hava değişiminden biraz şaşırmış gibiydi ama bunu belli etmeye niyeti yokmuş gibi o da sırıtarak elimi sıktı. Evet, güzel bir başlangıç sayılabilirdi. Biraz sohbet ettikten sonra Tumu'nun suçladığım kadar berbat biri olmadığını anlamıştım. Ormandan kulübelerimize ayrılırken de bu sohbetin tekrar devam edebileceğini umuyordum...
En son Virginia Joness tarafından Perş. Şub. 10, 2011 4:59 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Virginia Joness Afrodit Çocuğu
Rp Yaşı : 16
| Konu: Geri: Melez Habercisi Ateş Böceği Perş. Şub. 10, 2011 4:56 am | |
| | |
| | | | Melez Habercisi Ateş Böceği | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |