Evet, bir günün daha sonu geldi. Ama bu öyle sıradan bir gün değil. Bu, Melez Kampı'ndaki ilk günüm. Dolayısıyla biraz şaşkınım. Ama öyle şaşkınlıktan dilim tutulmuş falan da değil hani. Sanki hep bunun olacağını biliyormuşum gibi garip bir his var içimde.
Biraz önce babamın Savaş Tanrısı Ares olduğunu öğrendim. Bu benim için gerçekten mutluluk verici. Rekabetten her daim hoşlanmışımdır zaten. Ama henüz öyle bir arkadaşım yok. Hatta henüz hiç arkadaşım yok. Kampta uzaktan gördüğüm birçok melez var ama hepsi o kadar işte.
Kulübeme gelince, sadece bir kardeşim var şu anda. Onunla da tam anlamıyla tanışmadık daha ama umarım en kısa zamanda tanışırız. Bir kardeşinin olması nasıl bir duygu merak ediyorum doğrusu. Kamp gerçekten çok güzel bir yer. Özellikle Arena'ya ve buradaki çeşitli kılıçlara bayıldım. Hepsi de birbirinden güzel. Bugün ilk kez elime bir kılıç aldım ancak sanki yıllardır kılıçla dövüşüyormuş gibi hissettim kendimi. Kılıcı elime aldığımda onun tam elime göre olduğunu fark ettim. Sanırım bu biraz da Savaş Tanrısı'nın kızı olmamdan kaynaklanıyor. Yapacağım dövüşler için şimdiden heyecanlandım bile.
Evet, belki henüz hiç arkadaşım yok ama her ne olursa olsun, bir melez olduğum için çok mutluyum...