Ben bu konuyla ilgili güzel bir rpg bulamadım açıkcası bu yüzden yatkın olduğum ve uzun süre oynadığım harry potter rpg'siyle ilgili bişey yazacağım.
----------------------------------------------------------------------
Emily Hogwarts’a bu sene başlayacaktı. Başka bir okuldan bu okula geçmişti. Aslında bunu o istememişti ama mecbur kalmıştı. Emily’nin ailesi iki sene önce Karanlık Lord yeni ortaya çıkmışken onun müritleri Ölüm Yiyenler tarafından öldürülmüştü. Emily ise geçen sene bakanlıkta olan olaylardan sonra ailesinin intikamını almak için Karanlık Lorda katılmıştı. Bir an o anları anımsadı.
Emily’nin içinde bir hüzün vardı ve bunun Hogwarts’tan ayrıldığı için olduğunu sanmıyordu. Trenden inmek için yavaşça kapıya doğru gitti. Etraf oldukça kalabalıktı herkes çocuklarını almak için gelmişti. Emily ailesini bulmak için etrafına göz gezdirmeye başladı. Bu arada birçok kişi istasyondan ayrılıyordu. Emily her yere bakmıştı ama ailesini bir türlü bulamamıştı. Sonunda vazgeçti ve eve doğru gitmeye başladı.
Emily eve vardığında bir gariplik olduğunu hemen anladı. İçindeki hüzün hissine birde korku eklendi. Emily korkarak açık kapıdan geçip her zaman ki salonlarına çıktı. Her yer dağılmıştı sağlam tek bir eşya bile kalmamış neredeyse bütün duvarlar yıkılmıştı. Emily salonun oldukça büyük bir düelloya şahit olduğunu anlamıştı. Emily salona gireli çok olmadan yukarıdan bir sürtünme sesi ve bir vazonun kızılma sesi geldi. Emily tam asasını çıkarmışken yukarıdan iki farklı ses geldi. “Avada Kedavra” “Avada Kedavra” Sanki biri Emily’nin üzerine büyük bir kova buz gibi su dökmüştü. Ailesinin sonu sadece iki kelimeyle gelmişti. O iki kelime, sadece iki kelime bütün hayatını mahvetmiş ve onu büyük bir karanlığa sürüklemişti. Emily hiçbir şey yapmadan öylece durdu sadece durdu durdu ve durdu. Ne yapacağını bilemez halde sanki bütün dünya yok olmuş gibi sanki hayatta kalan son insan oymuş gibi.
Büyük bir ışık patlamasıyla kendine geldi. Büyük yeşil bir ışık patlamasıyla.
Bir an önce o anılardan çıktı ve gerçek dünyaya döndü. Burası anıları hatırlamak için uygun bir yer değildi. Okulun açılmasına son bir hafta kalmıştı ve Emily Karanlık Lord tarafından çağırılmıştı. Karanlık Lord kesinlikle korkunçtu ve Emily düşüncelerini ondan saklamakta zorlanıyordu. Sessiz ve siyah koridorlarda yürüyordu. İçinde büyük bir panik ve korku vardı. Karanlık Lordun bulunduğu odanın önüne geldiğinde kapının önünde durdu zihnini boşaltıp korumaya aldı ve içindeki korkuyu dışarı atıp içeri girdi.
İçerisi de dışarısı gibi siyahlara boyanmıştı. Duvarlarda yeşil gözlü siyah parlak sılanlar resmedilmişti ve bu içerisini olduğundan korkunç gösteriyordu. Karanlık Lord siyah ve büyük bir koltuğa oturmuştu. Emily Karanlık lordun karşısına geçti ve eğilerek “Lordum” dedi. Karanlık Lord hırıltılı sesiyle '' Kalk Emily” dedi. Emily yavaşça ayağa kalktı ve yere bakmaya başladı eğer Karanlık Lordun yüzüne bakarsa olacakları biliyordu. Emily düşüncelere dalmışken Karanlık Lord konuşmaya başladı. “ Sen Harry Potter’la aynı dönemde okuyorsun değil mi Emily” Emily bu soruya çok şaşırmıştı ama yine de hemen cevap verdi. “Evet, Lordum” “ Sana bir görev vereceğim Emily[/color]” Emily bir casusluk görevi alacağını anlamıştı. “Nasıl isterseniz Lordum” “ Hogwarts’a gittiğinde Gryffindor’a gireceksin Harry Potter’la arkadaş olacaksın ve bana onun bütün sırlarını getireceksin.” Emily ne düşüneceğini bilemeden hemen cevap verdi.” Nasıl isterseniz Lordum” “Çık dışarı ve bana bilgi getirmeden de bir daha gelme” “Nasıl isterseniz Lordum” Emily hemen odadan çıktı siyah koridorlardan geçti ve bahçeye çıktı ne yapacağını bilemiyordu.
Hemen bir deniz kenarına cisimlendi deniz her zaman onu sakinleştirirdi ve Emily’nin düşünmek için sakinleşmeye ihtiyacı vardı. Ne yapacağına karar vermesi gerekiyordu. Karanlık Lord’a katılmasının nedeni ailesinin intikamını almaktı ama Karanlık Lord’u yenebilecek gücü yoktu. Harry Potter onu yenebilecek tek kişiydi ve Karanlık Lord ona casusluk yapmasını istiyordu. Emily’nin tek şansı Severus Snape gibi çift taraflı casus olmaktı ama o Severus kadar iyi bir zihinbendar değildi yine de denemekten başka şansı yoktu. Bunun için Dumbledore’la konuşması gerekiyordu. Dumbledore şuan da okulda olmalıydı. Emily çok güçlü bir cadıydı ve Hogwarts’a girebileceğini biliyordu. Hemen Hogwarts’ın önüne cisimlendi ve fazla zorlanmadan içeri girdi. Hogwarts’a girebilmiş olabilirdi ama Dumbledor’un odasına giremezdi yinede müdürün odasına gitti ve sanki Dumbledore onu duymuş gibi dışarıdaydı. “ Emily bu ne sürpriz” “ Sizinle hemen konuşmam gerek Profesör” Dumbledore arkasını döndü ve heykellere bir şeyler fısıldadı. “Gel Emily odamda konuşalım burada kulak misafiri olanlar olabilir” Emily neyi kastettiğini anlamadı ama peşinden dönen merdivene girdi ve bir ay önce ilk defa geldiği odaya çıktı. Müdür masasının arkasına geçti ve Emily’e karşısındaki koltuklardan birini işaret etti. Emily koltuğa oturdu ve müdüre baktı nasıl başlayacağını bilemiyordu. Bir süre oturduktan sonra cesaretini topladı ve konuşmaya başladı. “ Profesör benim ailem iki yıl önce Karanlık Lord’un müritleri Ölüm Yiyenler tarafından öldürüldü. Ben onlardan intikam almak için Ölüm Yiyenlere katıldım ve Hogwarts’a da Karanlık Lordun isteği üzerine geldim ama Karanlık Lord benden Harry Potter’ın yanında casusluk yapıp ona bütün sırlarını anlatmamı istiyor ama ben bunu yapamam” Emily hızlıca konuştu Dumbledore’a her şeyi anlattı ve yere bakarak ondan bir cevap bekledi. “ Ve sen Emily ikili casus olmak istiyorsun öyle mi?” “ Evet Profesör size yardım etmek istiyorum ailemin intikamını almak istiyorum.” Emily intikam kelimesini vurgu yaparak söyledi ve Profesörün yüzüne baktı. Profesör konuşmaya başladığında sesi oldukça sakindi “Sen çok güçlü bir cadısın Emily ve bunu yapabileceğine inanıyorum” Emily çok mutlu olmuştu hemen “ Çok teşekkür ederim Profesör bana olan güveninizi boşa çıkarmayacağım” dedi ve Profesörün odasından çıktı.